• Kamisama Hajimemashita - 01




    Kumar borçları yüzünden babası evi terk ettiği ve alacaklılar da onu evden attıkları için Nanami Momozono'nun kalacak bir evi yoktur. Bir köpeğin saldırısından kurtardığı adam ona evini açınca Nanami bu teklife balıklama atlar. Fakat adamın evi aslında bir tapınaktır ve Nanami farkında olmadan bu adamın işini üstlenmiştir. Nanami anlamadığı görevlerle, farkında olmadığı tehlikelerle ve çok seksi bir eski cinle uğraşmak zorundadır.

    Bu sene içinde Brave 10, Zetman ve Lupin'i yayınlamış TMS Entertainment sil baştan yapıp yeniden Brave 10 ayarında bir animeyle karşımıza çıkıyor. Bir kez daha zorda kalmış genç bir kızın etrafını bishounen erkekler çeviriyor. İki seri arasındaki tek fark yalnızca konuları yoksa karakter seçimleri yine aynı telden çalıyor. Serinin başı-sonu belli gelişmeleri ve başkarakterlere zarar getirmeyen mizahi tonu bile aynı.

    Nanami'ye ilk başta ters davranan ama öpücük sonrası onu korumaya başlayan Tomoe'nin, Brave 10'deki Kirigakure Saizou'dan tek farkı iyice güzelleştirilmiş bir erkek olması. Açıkçası ne Tomoe'nin ayakçısı iki veledin seslerine ne de bölümün tamamında gereksiz yere girişler yapan anlatıcıya tahammül edebileceğimi sanmıyorum.

    6 Görüş:

    1. Bishounen seven biri olarak şunu söyleyebilirim ki Brave 10 ve Kamisama Hajimemashita arasında dağlar kadar fark var. Biri tarihi aksiyon diğeri romantik komedi O_O Hatta Kamisama muhtemelen vıcık vıcık bi romantizmle ilerleyecek; Brave 10 de hikaye dövüşler üstünden gidiyordu (Tamam, bishounen karakterleri fazla allı pullu ekrana dayıyorlardı ama olsun.). Sırf çevresi erkeklerle sarılı bi hatun baş karakter diye iki seriyi aynı kefeye koymamak lazım. Fazla shoujo bi anime, hatta über ultra shoujo diyebiliriz. Senin tahammül edememen normal.

      YanıtlaSil
    2. -Hemen ilk bölümden mağdur duruma düşen hafif saftirik bir genç kız,
      -Kıza hemen ev açan bishi,
      -Bayağı bir ters konuştuktan sonra kızı kurtaran başka bishi
      -Afişten anlaşılacağı kadarıyla kızın etrafını saracak diğer bishiler vs.

      Şimdi ben hangi seriyi anlattım? Hem Brave 10'i hem de Kamisama'yı. Tahammül edemediğim nokta ise serinin shoujo olması değil, süper fuzuli bulduğum dış ses anlatıcı ve kızın ismini 25 kere tekrar eden iki velet.

      YanıtlaSil
    3. Bu klasik shoujo reverse harem set upı. Nasıl shounenlerde ana karakter yavaş yavaş güçlenir, birilerini korumak için hırs yaparsa bu tür serilerde de hafif saftirik, muhtaç genç kızımız da bishounenlerin kanatları altına sığınır... Hedef kitle de olmadığın için sıkılmanı normal bulmuştum; shoujoya tahammül edemezsin manasında yazmamıştım aslında, yanlış ifade etmişim.

      YanıtlaSil
    4. İyide animedyum Shojuo kalıplarından bahsetmiyor ki! Dikkat edersen saydığı kalıplar revese harem kalıpları. Shoujo hareme göre çok farklı bir yapıdadır. Şimdi en basiti Kaicho u wa Maid-sama ya da Lovely Complex gibi bir yapımı bu kalıplara sokabilir misin ?

      Shounen-ai ve Yaoi olunca ateşli bir şekilde savunmanız gerekmiyor. Severek izleyebilirsiniz ama bu her yapımın kalilteli ve izlenebilir olduğu anlamına gelmez.

      İlk bölümü itibari ile bu yapım berbat bir animasyona ve seslendirmeye sahipti. Animedyum ile aynı düşüncelere sahibim.

      YanıtlaSil
    5. Çok feci önyargılı bir yorum olmuş bu, htkr. Ben shoujo fanı bile sayılmam, hadi öyle olsaydım bile körü körüne bir şey de savunmamıştım. Shoujo kalıbı demedim zaten shoujo-reverse harem dedim... Saydığın animeleri izlemedim ama reverse harem olmadığı için aynı kalıpta olmaması normal.

      Farkındaysan ben mükemmel bir anime, nasıl kötülersin filan gibi bir şey de yazmadım veyahut animeyi savunmadım. Yani sana göre berbat olabilir; ama benim seri hakkındaki fikrimi bile bilmeden verdiğin tepki komik denecek kadar anlamsız! Karşı çıktığım şey Brave 10 ile benzemiyor oluşuydu. Üzgünüm ama ben romantik komedi bir shoujoyu aksiyon seinenle, sırf bishounen karakterler yüzünden, aynı kefeye koymam. Sen koyarsan bu da senin tercihin.

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi