Tanıtım metniyle başlayalım: "Günümüzün bin yıl sonrasındaki Japonya'da geçen hikayede, beş çocuk — başkarakter Saki, Satoru, Maria, Mamoru ve Shun — bir ütopya olarak görülebilecek kadar sakin bir kasabada doğmuş ve büyümüşlerdir. Dünyayı, lanetlenmiş güç ya da tanrıların gücü olarak da bilinen telekineziye sahip insanlar yönetmektedir."
Duyurulduğu tarihten bu yana görece bir meraklı kitle yaratmış From The New World nihayet başladı. Japonya'da Bilim-Kurgu dalında ödül kazanmış bir romandan uyarlanan animede A-1 Pictures'ın seriye farklı bir ayrıcalık katmış çizimleri hemen göze çarpıyor. Yer yer CGI da kullanılan bu animasyon, serideki karanlık atmosferi hissettirme konusunda gayet başarılı. Bölüm içinde kısaca anlatılan hikaye ile bölüm boyunca dillendirilen ve başarısız çocukları kaptığına inanılan Kedi gibi rivayetlerin desteklediği -ürkünç sayılabilecek- masalsı hava serinin atmosferini oluşturduğu için animasyon da buna uygun bir biçimde gerilime müsait bir zemin hazırlıyor. Çoğunlukla rahat ettirmeyen, gerektiğinde ise rahatsızlık veren bir solgunluk karakterlerden tutun, güneş altındaki çimlere kadar bölümün tamamına hakim oluyor ve 3000'li yıllarda geçen serinin post-apokaliptik dünyası bu sayede kolaylıkla yansıtılmış oluyor.
Fakat serinin... en azından bölümün bu animasyonun ötesine geçebilen bir özelliği yok. Aksine, animasyonu bile aşağı çeken tökezlemeler özellikle kurgusal anlamda ön plana çıkıyor. Daha ilk bölümden tamamen Saki'nin sırtına yaslandırılan hikayedeki zaman atlamaları çoğu zaman gereksiz ve/veya yersiz kaçıyor. Küçük kızın yetişkinlik töreni, bölümün ilerleyen dakikalarında tanışacağı arkadaşlarıyla bölümün açılışında oynaması ve yeni girdiği sınıfta geçen diyaloğu kesen çiftlik sekansı ciddi anlamda takibi zorlaştıran seçimler oluyor.
Şarkıların yerleşimi ise tam anlamıyla bir felaket. Hele hele açılışta izlediğimiz -muhtemelen 1000 yıl önceki- telekinezi katliamı ile başlayan parçanın, çocukların serinin şimdiki zamanında oynadıkları sekansa da taşınmasının hiçbir manası yok. Keza yer yer diyalogları bile bastıracak kadar sesi yükseltilmiş şarkıların ise seriye zararları çok.
Eserin bir romandan uyarlanması ve bu romanın da bilim-kurgu dalında ödül almış olması elbette ki hikayeyi daha cazip kılıyor fakat henüz ilk bölümden benimsenmiş olan teknik seçimler (kurgu, müzik, yönetim vb.) bu öykünün cazibesini çirkinleştirmek için yeterli. Potansiyeli çok bariz ortada duran bir öykünün henüz ilk yönetmenlik denemesini gerçekleştirmekte olan Ishihama Masashi'ye ağır gelmemesi dileğiyle...
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.