• Kore wa Zombie Desuka? Of the Dead - 01



    Zombi Ayumu Aikawa'nın ve arkadaşları necromancer Eu'nun, eski büyücü Haruna'nın, vampir ninja Seraphim'in maceraları kaldığı yerden, hiçbir yenilik getirmeden devam ediyor. Hakkını yememek lazım, Studio Deen en azından bu sefer CGI falan kullanmaya çalışmış ve bu projenin gerektirdiği üzere o bile çok eğreti durmuş.

    Chris isimli yepyeni bir karakter dışında geri kalan her şey aynı: Yine Ayumu'yu hor gören Haruna ile Seraphim aynı telden çalarken Ayumu'nun kafasında kurduğu Eu fantezileri de aynı bayağılıkta. Yeni karakterin kulak tırmalayan, deşen, biçen, bıçaklayan seslendirmesi zaten izlemeyi düşünmediğim seriyi bir kat daha sinir bozucu yapmayı başarmış. Gökkuşağı kusarak 9GAG'e selam çakmış Zombi'den blogda bir daha bahsetmeyeceğim kesin.

    2 Görüş:

    1. DevilRanger6.04.2012 14:26

      Bu anime benim için efsane ve çok güzel bir seridir u.u

      YanıtlaSil
    2. Fragmanında belli etmişti ama 2 sezonun batıracağını... "Sıfır" komikliğe sahip saçma sapan espriler, bölüm boyunca ana karaktere giydirilen homolaşma giysisi ve sırf ilk sezonda 1-2 kere gülündü diye yerleştirilmiş ve aynı zamanda 1000. kez kullanılma şerefine nail olan unsurlar... Baştan aşağı epic faildi, harcadığım 20 dakikaya üzüldüğüm nadir anime bölümlerinden biri oldu.

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi