• Natsu-iro Kiseki - Fragman - Konu


    Natsu-iro Kiseki

    Neşeli ve samimi Natsumi, hem sporda hem derslerinde başarılı Saki, Four Seasons grubunun hayranı Yuka ve müziği çok seven Rinko isimli dört dostun günleri hep aynı geçmektedir: Uyanır, okula gider ve birlikte vakit geçirirler. Fakat bir gün her şey değişir.

    Yönetmen: Mizushima Seiji

    Fragman

    4 Görüş:

    1. ShinobuOshino14.04.2012 12:37

      Acba bu animeyi çevirme ihtimaliniz varmı şu anda hiç bir fansub el atmadı daha çevirisini merakla beklediğim bir seri mümkünse türkçe ye çevirebilirmisiniz

      YanıtlaSil
    2. Çok yanlış gelmişsin :) Çeviri yapmıyorum.

      YanıtlaSil
    3. ShinobuOshino14.04.2012 16:04

      Olsun önemli olan niyettir dedim ve niyetimi yazdım önemli değil bazen yazmak bile başka birilerine ulaşmamı sağlar, ben kelimelerin fazlasıyla gücüne inanırım hiç beklemediğim yerlere ulaşabilen şeylerdir bir çok kişiye ulaşabilir sadece buraya yazmak istedim kime ulaşacağı belli olmaz:))

      YanıtlaSil
    4. Ben uykusuzluğun etkisiyle ters çıkmışım sanki, umarım yanlış anlatmamışımdır kendimi. Öyle olduysa da özür dilerim. Niyetim, seni terslemek değildi. Hem çeviri yapmaya pek zamanım yok hem de açıkçası şu sıralar isteğim yok.

      Tabii ki haklısın. Belki bloga gelenlerden biri görüp de çevirmek için şevklenir.

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi