Başlarken hedefin konduğunu, düşmanın bellendiğini, gidilecek yolun saptandığını söylemiştim. 12. bölüme geldiğimizde zaman geçirmek için adeta "takıldıklarını", zamana oynadıklarını görüyorduk. Aradan geçen 6 haftalık sürede Ao No Exorcist bu huyunu azıcık ciddileşerek devam ettirmiş. Değişen tek yanı OP ve ED'si olan seride haliyle senaryoda bazı ilerlemeler yaşanmış, yeni karakterler dahil edilmiş ama geri kalan motifler nasıl bıraktıysam aynı. Rin hala tam bir zibidi ve öfkeyle kalkıp zararla oturmak dışında hiçbir adım atamamış durumda.
Kadroyu tek kişiye indirgememek için Rin'in etrafındaki insanlara belli başlı bölümler/sahneler biçiliyor. Sınıf arkadaşlarının karakter gelişimleri için uydurulan bölümler amaçsız... ya da şöyle düzelteyim: Shounen türündeki klişe mesaj dolu bölümlerden farksız. Bu türün meraklısı yaş grubunun bile "El ele verirsek yeneriz", "Bana güven, gerisini merak etme sen" tarzındaki öğretilere artık karnı toktur diye düşünüyorum. Seri için yan karakterlerin varlığı sadece belli sloganları atabilmesinden ibaret. Takım ruhu, arkadaşlık gibi çok bilindik temaların etrafında gezinen bu mesajları atıp sahneden çekiliyorlar. Hiçbirinin değiştiğini veya geliştiğini göremiyoruz.
Daha kötüsü de olabilirdi. Her şeye rağmen izlerken sıkmıyor seri. İyi bir kötü karakter olan Mephisto Pheles'i ve kötü bir iyi karakter olan Shura'yı seyretmek keyifli. Gerçi onların serideki yerleri de son derece klişe ama işte tür shounen. Beklentim hiç denecek kadar yok, yok denecek kadar az.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.