• Hanasaku Iroha - 13



    Haha! Sarhoş muhabbeti! Soda ile kafayı bulan Ohana ve hayalini
    sızmaya yakın ifşa eden büyük anne harikaydılar. Satsuki'nin geçmişini ve annesiyle ilişkisini aktarıp kadını yine de antipatik göstermeyi başardılar. 2 hafta önceki nefretimin yerinde yeller esiyor. Normalde bu kadar dalgalı bir animeyi eleştirmem lazım ama o kadar iyi geçtiler ki şu dönemeci ağzım açık kaldı. Satsuki'yi bir yandan acımasız abla olarak anlatırken öte yandan da isteklerine ket vurulan küçük kız gibi resmetmeleri muazzamdı. "Müşteri önce gelir" prensipli Müdire Hanım bu sabit fikri yüzünden kızının isteklerini arka planda tutmuş. Alt metinde benim okuduğumsa kızının şımarmasını istememiş. Sonuç ortada. İsyan bayrağını erkenden açan Satsuki'nin nasıl bir kadın olduğunu hepimiz biliyoruz.

    Aynı şeyler kardeşi için de geçerli. Satsuki'nin yaptığı hainliklerden bahsettiği sırada Tomoe'nin iğnesi harika bir detaydı. Büyüdüğümüzde de hep çocukken etkileşimde olduğumuz türden insanlar mı ararız acaba? Yani baskıcı ve zalim bir ablanın yetişkinlikteki yansıması ortalığa emirler yağdıran, bizi kullanan bir kadın mıdır? Ona sırf bu özellikleri yüzünden mi hayranlık duyarız? Bilinç altımızda, geçmişte yaşadıklarımızdan doğan alışkanlıkları mı ararız? Neden kendisinin burnundan getiren kaynanalarına benzer gelinler? Falan da filan işte, neyse. Hanasaku Iroha bu bölümüyle ve yazmakta olduğum bu saatle bana bunları düşündürdü bir paragraflık sürede.

    Bırakalım bilinç altını da çene üstünü kıpır kıpır oynatan sarhoş muhabbetine geçelim. Satsuki cin gibi kadınmış, korkuttu beni. Önce saçma sapan isteklerde bulundu, baktı hiçbirini yerine getiremeyecekler anasıyla kızını odasına çağırttı. Resmen ikisini de kendi tuzağına çekti. "Tuzak" biraz ağır aslında, oyununa davet etti dersem daha doğru olacak çünkü amacı kadın kadına iki çift laf etmekti. Annesine birayı uzattığı esnada suratında öylesine hain bir bakış var ki emin olamıyorum yine de. Ohana'dan değil fakat annesinin başka türlü kendi odasına gelmeyeceğinden emindi. Bu zayıflığı kullandı lakin süper bir amaç uğruna: Kızını daha yakından tanımak istedi. Geçen haftadan beri Ohana'ya sürekli Ko ile dokunduruyor fark ettiyseniz. Bir ebeveynin başvurduğu en iyi taktiklerden biri sayılmaz ama bodoslama sormaktan çok daha iyidir bana kalırsa. Yıllarca boşladığınız çocuğunuzla "arkadaş" olmaya çalışmanın en sade yollarından biri sayılabilir.

    Satsuki'nin, Ohana'nın sızmasından hemen sonra söyledikleri ise çok manidardı. Bir çocuk, ailesinin onun için ne uğraşlar verdiğini fark ediyorsa artık arada gerçekten de çocuk-ebeveyn ilişkisi kalmamış mıdır? Pembe dizi, slice of life, drama, komedi gibi türlerde gezinen bir seri için çok ağır bir laftı. Açıkçası ben henüz sindirebilmiş değilim, belki gelecek haftaya kadar kafamda oturtursam seriye farklı bir gözle bakmaya başlayabilirim.

    Ohana'nın birkaç bölüm önce seçimini yaptığını biliyorduk. O günden bu güne kadar geçen sürede Tokyo'ya çıkarma yapması gerekti ama yine de seçiminden caymadı. Bu bölümden itibarense seçimi artık geleceğine dönüştü. Ko-Ohana olmuyor yani :) Ko'nun Tokyo'yu bırakacak hali yok, Ohana'nın da geri dönmeye niyeti yok. Şimdi geriye kalan Ko'ya bunu düzgün bir dille anlatmak. İşin bu kısmını ne kadar kısa sürede halletmeyi seçeceklerini merak ediyorum. Fragmandan gelecek hafta yapmayacakları görünüyor. Acaba bu ilişkideki gelgiti sürdürüp finalde mi toplayacaklar yoksa Ohana-Tohru limanına mı sığınmayı seçecekler? Hoş, bence her iki türlü de olmayacak ama neyse.

    6 Görüş:

    1. Ano Hana'nın bitmesiyle eldeki seriler itibariyle en iyi anime ünvanını tekrar ele geçirmiş oldu Hanasaku Iroha benim gözümde.

      Son birkaç bölümdür realist yaklaşımlarına biraz daha hava bastı seri. Lakin, ben isterdim ki en azından bir gün daha kalsın Ohana'nın annesi Kitsui'de. Böylece bu olayın derinliklerine biraz daha inebilirdik ki bence oldukça izlenesi de olurdu - şahsen ben çok zevk aldım aile arasındaki sarhoş muhabbeti sırasında.

      Evet, aynı dediğin gibi annesine olan antipatim artık yerini sempatiye bıraktı tamamen.

      Ve son olarak da, Ohana'nın Ko'ya, "şu anda," gitmemesinin sebebi bence Ohana'nın Ko'ya kavuşmasından sonra artık işlenecek konu kalmayacak, üstüne bir de eldekilerin de devam edemeyecek hale gelecek olmasından. O yüzden sanırım o sahneyi son bölüme saklıyorlar.

      YanıtlaSil
    2. HanaSaku Iroha benim için sezondaki en iyi 3. anime. 13 bölümlük bir seri olsa idi Ko olayı dışında tatmin edici bir final olurdu ve beğenilmesi ile beraber Ko olayını aydınlatmak niyetiyle 2. sezonu çok rahat yaparlardı da... kimi kandırıyorum... Bu denli güzel bir animenin 2. sezonunu beklemek sinir bozucu olurdu. :))

      Şu an gidişat bölüm sayısına göre gayet yerinde ve olaylar Ohana'nın annesiyle gevşediği için biraz fail bölümlere hazırlıklı olmak lazım. Umarım "Ko" olayını çok erken bitirmezler... HanaSaku Iroha hayranlığımın en önemli nedeni Ohana-Ko ilişkisi şu anda. Görüşünüzde son paragrafınızda Ohana-Ko olmayacak yazıyor. Şu bölümle birlikte netleştirdiler gibi gibi ama olabilite ihtimaline oynuyorum ve merakla izlemek istiyorum. Yapımcılar bir çare bulur umarım da şu ikilimiz kavuşurlar diye umuyorum... Şahsen böyle bir ending bu animeyi benim için tamamiyle tatmin edici kılar. Finale doğru Ko ile ilişkisi tamami ile biter ve "Kissuiso happy ending" yaşanırsa, küçükte olsa puan kırmalıyım sanki. (Muhtemelen de böyle olacak.) ama bekliyoruz. :))

      YanıtlaSil
    3. @reprove
      Yok, bendeki antipati sadece empatiye dönüştü. Hala seviyor değilim yani Satsuki'yi ama en azından artık yaptıklarına bir anlam biçebiliyorum.

      @trex ex
      İlk ikiyi de yazsaydın keşke. Merak ettim şimdi :) Steins;Gate diye tahmin ediyorum birini ama ötekini çıkaramadım. Tabii devam edenlerden dedin diye düşünerek böyle yazıyorum.

      Serinin adı Çiçeğin Açılmasının Evreleri, ya da benim hoşlandığım çeviriyle Serpilmenin Alfabesi. Anime %90 oranında Ohana üzerinden döndüğü ve böyle de bir isme sahip olduğu için ister istemez olay bazlı değil de, yani "Ko ile Ohana aşık olurlar ve son" gibi bir yaklaşımla değil de daha çok Ohana'nın ergenliği nasıl aştığı şeklinde ilerleyecek ve sonlanacak diye düşünüyorum. Cümlenin özeti: Süreç bazlı ilerleyecek sanki Hanairo.

      Bu tarz sonu açık (aslında gerektiği yerde kapanan) yapımların -şahsi fikrimce- gelinmiş, gelinen ve gelinebilecek en üst noktası blogumda en çok puanı alan yapım. Ona yakın bir son yapmaları da benim tercihim. Senin dediğin gibi bir son yaparlarsa ben de kırarım puan :)

      YanıtlaSil
    4. Görülen anime zaten açık, son belli gibi. Ohana'nın gelişimini izleyeceğiz. Olay değil, durum animesi olduğunu anlayabiliyoruz. Sonu çok açık konular belli olabiliyor. Ne olabilir dersek; Şu mutfak oğlanı - Minko - Ohana arasında klasik bir üçgen döner. Finalde de şu an Ko-chan diye ağlayan kız aşk gibi bir duyguyu aşarak "olgun" bir kız olmuştur. Ama nedir, yine de küçükte olsa Ko'ya karşı bir sevgi kırıntısını belirterek kapanış yaparlar.

      Önceki yazım Ohana'dan yola çıkarak değil de, Ko'dan yola çıkarak yazdığım bir düşünce. Ohana'nın Kissuiso için Ko'yu geride bırakacağı belli. Bence bu fazla sade. (O gözlüklü kızımız ayrılığı kolaylaştırmak için çıkmış bir karakter muhtemelen.) Zaten Kissuiso ve Ko çok çok farklı yerlerde durdukları için, Ohana'da Kissuiso'yu bırakamayacağı yapacak birşey yok.

      Kısacası şöyle diyeyim; Bu kız aşk'ı aşacak. Ama yapımcılar bizi ters köşeye yatırırsa da şaşmayacağım. Bir olay değil de durum animesi izlediğimiz için düşünceni anlıyorum. Açıkçası bende sonu tahmin etsem de, o son beni tatmin etse de, düşünmek istediğim son "bana göre" daha bir mutlu son gibi. :))

      Bu arada sırayla; AnoHana - Steins;Gate - HanaSaku Iroha üçlemesi sezonda favorim.

      YanıtlaSil
    5. "Mutfak oğlanı" Haha, bu nasıl bir yergidir, hala gülüyorum :)

      Bu anime, stüdyosu P.A. Works'ün 10. yılı şerefine çektiği bir yapım. Yapımcılar çok ince eleyip sık dokuyorlar, ortaya da aslında pembe dizi olması gerekirken peri masalına dönüşen bir anime çıkıyor. Tam da bu yüzden gelecekte neler olacağına dair yaptığım tahminlerde kendime fazla güvenemiyorum. Sanki belli bir kalıba girmekten özellikle kaçınıyorlar, klişeleşmekten imtina ediyorlar gibi. Güzel olan da bu aslında. Hanasaku Iroha, izleyen herkese bir son yazma fırsatı tanıyor. Tabii yapımcıların gerçekleştirecekleri son ne kadar nabza göre şerbet verecek, kimleri kızdıracak, kimleri sevindirecek... onu zaman gösterir. Yine de çoğunluğun kalbini kırmayan ve klişe olmamayı da başaran bir final yapacaklar. Çok uzun süre var gerçi, daha bu hafta ilk yarıyı bitirdik.

      Geçen haftayla birlikte aynı sıralama benim için de geçerli. Hatta S;G büyük ihtimalle sezonun ilk sırasına yükselecek.

      YanıtlaSil
    6. Ben, Ko ilişkisini sonlandırmayı finale saklayacaklarını sanmıyorum. Ha, 20'li bölümlere yaklaşırken olur tabii... Ama unutma devresi falan bunları da gösterecekleri ve dert insanı Ohana unuturken başkalarının da dertlerine koşacağı için biraz fazla bölüm tutacaktır bu mevzu.

      Finaldeyse büyümüş (ya da olgunlaşmış da olabilir. İzleyiciye onu nasıl yansıtacaklarını bilemiyorum) ve annesiyle anneannesi arasında ortakarar bir Ohana göreceğiz kanımca. Buruk ve mutlu bir final yapacakları kesin ama.

      Bu arada, sanırım Japon televizyonlarında -bizdeki absürtlük kadar olmasa da- bir çeşit içki yasağı var. Belli bir yaşın altındaki çocukları içerken gösterdiklerinde ya da çizdiklerinde, bir diyalogda/monologda onun gazoz falan olduğu söyleniyor. Michiko e Hatchin'de de böyle bir mevzu geçtiğinden bende öyle bir düşünce yarattı.

      Son olarak, Fasulyeden'in geçmişte saçları olup ama yine de beyaz olması ve geçen onca yıla rağmen yüzündeki tek değişikliğin iki tel bıyık olması beni epey güldürdü doğrusu. :)

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi