• Shiki - 18



    Eighteenth Death

    %80'ini konuyu örmeye adayan seri büyük bir mutlulukla söylüyorum ki nihayet final için adımlar atmaya başladı. Doktorun bu bölümdeki planı dahiyane, planı uygulama şekliyse tilki kurnazlığındaydı. Hoppa Chizuru'yla harika bir şekilde flört ederek kadını tavladı ve akabinde de herkesin ortasına atıverdi. Kasaba halkına lafla açıklayamacağını anladığı gerçeği ancak onlara yaşatarak gösterebileceğini sonunda idrak etti. Bölümün başrolünde doktor harikalar yaratırken özlenen delikanlımız Natsuno'ysa bölümün başında boy gösterdi. Karizma ötesi kıyafetiyle gelecek cosplay etkinliklerine şimdiden adını yazdıran Natsuno'nun bir kurt adam olduğunu artık biliyoruz. Kendi türündeki Tatsumi'yi acayip sinirlendirmesi de doktorla yaptıkları plana elbette ki uygun düşen bir hamle. Peki ya çocuğun evindeki o özel tasarım koltuklar ne alaka? Bölümün en abuk detayıydı.

    Doktor bölümün sonunda Chizuru'ya kolundaki diğer diş izlerini gösteriyor. Biz de Natsuno ile yaptıkları plana bu sayede ayabiliyoruz. Doktoru elbette ki Natsuno ısırmış. Peki ama bu ısırıklar Chizuru'nun doktoru ısırmasına karşı nasıl bir önlem teşkil ediyorlar? Umarım bunu da bir ara açıklarlar. Bir insanın "Shiki"ye dönüşmesi için 3-4 gün boyunca vücudundaki tüm kanın emilmesi gerektiğini biliyoruz. Doktor acaba çok daha önceden mi kurt adama dönüştü? Kurt adamlar tarafından ısırılan bir insan vampir ısırıklarına karşı bağışıklık kazanmış mı oluyor? Kafam biraz karışık ama bu detayı ıskalamayacaklarını biliyorum, o yüzden de içim rahat.

    Anlatacağı hikayeyi 17 bölüm boyunca toplamaya çalışan seri en sonunda derdini anlattığına kanaat getirmiş olacak ki ilk karşı hamleyi gerçekleştirdi. Bundan önceki bölümlerde vampirlerin öyle ya da böyle galip çıktığı mücadeleleri artık göremeyeceğiz. Şimdi her haftasını gerçekten iple çekeceğim bir seri beni bekliyor. Gel gör ki kapanışınıysa sadece 4 bölüm sonra yapacak.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi