Serinin arada bir böyle tökezlemesi normal. Yani bambaşka bir türe ait olsaydı ciddi plansızlık derdim ama sıradan bir hikayeyi sıradışı bir makyajla anlatan Kill La Kill'in bazen iç yüzünü göstermesini yadırgamıyorum. Yine de kendine has birkaç farklılık kondurmayı ihmal etmemesi ise sevindirici. Ryuuko'nun aynı bölüm içinde zibilyon tane minyon boss pataklaması güzel. Bu dövüşlerin yalnızca üç dilimle kesilmesi de (fakir-orta halli-zengin) malum mesaj için son derece hayırlı, ki zaten bölümün ana fikri hiçbir özgünlük taşımadığı için mümkün mertebe aksiyonun ön plana çıkartılmak istendiğini görebiliriz.
Fakat çok gülünç bir tezat mevcut. KLK bu tarz Peyami Safa kıssadan hisselerini verecek kadar ciddi bir seri değil. Nasıl ki bundan önceki bölümlerde Ryuuko'nun mazisiyle empati kurmak neredeyse imkansızsa bu hisseyi benimsemek de imkansız. Bana göre serinin kaderini tayin eden bölümü izledik. KLK finaline kadar böylesine kendiyle çelişen mesajlara mı odaklanacak yoksa önceki 6 haftada olduğu gibi ipini kopardığı yere fütursuzca mı saldıracak? Umarım, bu hafta tek seferlik bir kaçamak olur, zira ikinciyi çok iyi beceriyor.
p.s. Singapur'daki bir etkinlikte Ryuuko cosplayi yapan bir hatun polise ihbar edilmiş. Meme uçlarına pembe ledler takmış olan bu ablayı cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. SEN-I-SOSHITSU!
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.