• Arve Rezzle: Kikaijikake no Yousei-tachi



    3 senede izlediğim 11. Young Animator Project animesi ve açık ara en kötüsü. Light novel uyarlaması olan Arve Rezzle güya bir bilim kurgu hikayesi ama aslında kaçak güreşen bir animeden ötesi değil.

    Hikaye çok da özgün sayılmaz. İnsanlar ölseler bile ruhları/bilinçleri başka bedenlerde can bulabiliyor. Başkarakter Remu da kız kardeşiyle konuşurken aslında karşısında duran görüntünün pek de gerçeği yansıtmadığını öğreniyor. Sonrası koşturmaca ile kovalamaca, biraz ecchi ile iki adet manasız fanservice sahne ve drama-aksiyon-romantizm vs. derken hepsinden bir tutam katılmış bayat bir çorba.

    Geride kalan 10 animenin hepsi, bu projenin kısa film mantığını iyi etüt etmiş ve elinden geldiğince de bu disipline sadık kalmış yapımlarken Arve Rezzle alelade bir serinin açılış+final bölümü kolajından farksız. Gelişme kısmı ise ekranda patlatılan ve dikkat dağıtmaktan öteye geçmeyen verilerden ibaret. Bittiği anda ne anlattığı dünyayı tanıtabilmiş ne de ilginç sayılabilecek hikayesini merak edilebilir bir kıvama getirebilmiş bir anime Arve Rezzle.

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi