• Another - 9



    Hedef gösterip hedef saptırmak... Another bu işi defaatle uyguluyor. Ne zaman birinden şüphe etsek onu kısmen aklıyor ve yerine yepyeni bir zanlı koyuyor. Bu taktiği uygularken asla kendi ördüğü ağa yakalanmıyor, işleri çorbaya çevirmiyor. Henüz Another'ın kim olduğunu bilmiyoruz ama daha da güzeli bu ölümleri (cinayet bile diyemiyorum) Another olanın işlediği bile meçhul. Gerçekten hiçbir şey bilmiyoruz.

    Chibiki'nin oyunculuk yeteneğinden dem vurulduğu an yine başlıyoruz dedim, üstüne bir de "kütüphanedeki sesler" hikayesinin eklenmesi katmerli sorun anlamına geldi. Görüntü itibarıyla zaten oldukça gizemli bir karakter olan kütüphanecinin bir de oyunculuk yeteneği, yani insanları "inandırma" yeteneği olması bu serinin yarattığı çok bilinmeyenli denkleme bir bilinmeyen daha eklemek anlamına geliyor. Bu denkleme göre herkes şüpheli ve herkes masum olabilir.

    Mei'nin her taşın altından çıkması ve her bölümde giderek daha da şüphe çeken tavırlarda bulunmasının bilinçli yapıldığına inanıyorum. Önce sahilde, şimdi resim sınıfında... Bir anda orada biten Mei, sanki bu animenin korku ve gizem türlerindeki bilindik en eski numarayı kullandığının bir ispatı: İlk şüphelendiğin daima suçlu olandır. Fakat Another öylesine paranoyakça bir etki uyandıran bir anime ki bu ispatın bile önceden planlanmış olabileceğini, izleyicinin böyle düşünmesini istediğini düşündürtüyor.

    Kouichi'nin kabusları seriye nefis bir korku havası katıyor ve bir kez daha Kouichi'yi Another mertebesine yaklaştırıyor. Aslında kabusların gerçekten korkutucu olmak dışında kendi başlarına seriye kattıkları bir değer yok ama sarışın çocukla okula giren Kouichi'ye kapıda bekleyen kızın "Hoşçakal" demesi ve hatta Kouichi'nin de aynı şekilde karşılık vermesi, sonrasında kızın başına gelenler düşünüldüğünde oldukça manidar bir ayrıntı.

    Bölüm başında dış ses olarak konuşan iki kızın bölüm sonunda başlarına ne geldiğini gördük. Biri uçurumdan uçtu, diğerinin abisine vinç (!) çarptı. Bu da bende tekrardan birinci bölümün açılışında konuşan iki kişiyi dinleme isteği uyandırdı. Bölümü yeniden indirdim ve OP'ye kadar olan kısmı izlerken tüylerim diken diken oldu. Seriyi bu hafta içinde yeniden izleyeceğim ama açılış bölümünün ilk 1,5 dakikası şu gelinen noktada Another'a duyduğum saygıyı çok fazla arttırdı. Kesinlikle yeni baştan izleyin 1. bölümü ama o 1,5 dakikada neler olduğunu şöyle anlatmaya çalışayım: Sivri uçlu şemsiye, kaset, asansör, sürat teknesi, bu bölümdeki eski 9-3 sınıfı... Hele ki erkek dış ses, 26 yıl önceki Misaki'nin ölümünün ardından sınıf arkadaşlarının "Hayır, o yaşıyor, işte orada oturuyor" diye davranmalarına karşılık öylesine bir şey söylüyor ki (it was just an act) bu bölümde Chibiki'nin oyunculuk meşgalesi bambaşka bir anlam kazanıyor.

    Aslında bir bu kadar daha yazmıştım ama bu haftalık burada frenlemek istiyorum.

    10 Görüş:

    1. İlk bölümden o bölümlerin önemli ayrıntılarının göstermesi güzel bir şey ama buradan pek bir şey çıkmaz gibi. Chibiki'nin oyunculuğunu bize bir ipucu olarak da vermiş olabilirler ya da öylesine de vermiş olabilirler. Fakat bu fenomen olayı durdurmak için şunu yapmalısınız dediğinde kasetin bozulması çok sinirime dokundu.

      Bir yandan da fenomen bir olay değil gibi geliyor. Chibiki ya da başkası 26 yıldır bu cinayetleri işliyor gibi geliyor bana.

      YanıtlaSil
    2. @SineBirYan tamam diyelim bir katil var fakat normal bir katil olamayacağı her açıdan belli.Kazalar,hastalık ve diğer şeyler normal bir katil tarafından gerçekleştirilebileceği pek olası değil

      YanıtlaSil
    3. Kaset cok sacma bır sekılde bozuldu.Çock oyle onemlı bır seyı basıt bır sekılde kopardı coksacma buldum

      YanıtlaSil
    4. bir anlık heyecanla elinde kalgı işte ama dikkatimi çeken anotherden bahsedecekken sesin gitmesiydi aynı olay Kouchinin babasıyla konuşurken 26 yıl önceki olaylarla ilgili soru sorakende yaşandı sanki tam bu konu hakkında sordu ses gidip gelmeye cazırdamaya falan başladı

      YanıtlaSil
    5. O kasetin bozulması çok saçmaydı.Normalde olsa bant çıktığında tekrar yapıştırır devam ettirirsin ama seride direk bozuldu diye damgaladılar garibim kaseti.
      Onu geçinde Op de birşey ilgimi çekti muhtemelen Meinin takma gözünün içinden birkaç sahne gösterirken kırmızı gözlü(Mei'nin kırmızı gözünü andırdı) biri gözüküyor.Ayrıca Op başlarında tabuta odaklanıldığı sahne bitmek üzereyken tabutta ki kuklanın hareket etmesi ve şarkıdaki benden birtane daha var fln demesi epey garip sizce bundan birşey çıkarmı dersiniz?

      YanıtlaSil
    6. yüksek ihtimal zaten her olay mei ye bağlanıyor düğüm çözmek için dikkat edilmesi en önemli karakter konumunda zaten

      YanıtlaSil
    7. benim anlamadığım şey 26 yıl önce olayın gerçekleştiği 3-3 sınıfı şuanki 9-c sınıfından farklı bir binadamı yanı iki sınıfında binaları ayrı yerlerde mi? bence bu meide bişeyler var yeşil gözü (ölü olanı gördüğüni iddaa ediyo" gözü ona annesi yapmış" buda annesinden kuşkulanmama sebep ) soğuk kanlı oluşu bu ölüm olayları gerçekleştiği zamandaki tepkisizliği şu bana birşey olmaz tavırları falan.

      Esas oğlanımıza gelince ne hikmetse bi bölümde babasıyla konuşurken 1.5 yıl önce orda olduğunu öğrendik ama kouhicnin bunu hatırlayamamış oluşu ve buna istinaden teyzesinin eski okul arkadaşının sahilde ona ben seni bi yakın zamanda nerde görmüştüm gibi birşey demesi ve teyzesininde bunu hatırlamaması falan bunlarda onlardan şüphelenmeme neden oluyor. öncedende dediğim gibi 26 yıl önce misaki yomiyamayla esas oğlanın annesi aynı sınıftaymış ikisinin arasında olan birşeyler ve kouhickunun doğumuyla aynı yıla denk gelen yıl ortasında lanetin durması arasında bi bağ kurmaya çalışıyorum çaresizce :D

      YanıtlaSil
    8. Onu geçelim de diyelim ölü bulundu ya sonra ne yapacaklar?

      YanıtlaSil
    9. ölü bulunduğu zaman lanet durucak sanırım ama ölü olan kişi kendinin ölü olduğunu bile bilemiyomuş.

      YanıtlaSil
    10. Çok epik bir şey geliyor, kasette sadece tek bir kelime kesilecek, o da her şeyin bittiği kelime olacak...

      Ayrıca senin şu animelerin inciğini cinciğini araştırma huyuna bayılıyorum, animenin bölümlerini izleyip bir de senin yorumunu okumak çok daha ayrı boyutlar katıyor izlenimime.

      YanıtlaSil

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi