Ve maç (şov mu deseydim?) başladı. İki ayrı kulüp, okulu kimin temsil edeceği konusunda karşı karşıya geldi. Bir taraftan okulu uzun zamandır temsil eden katı bir disiplin anlayışına sahip ve güçlü fizikleriyle rakiplerini ezen SC, Diğer taraftan esnek bir oyun anlayışına sahip ve kişisel yeteneklerle ön plana çıkan FC.
Maçın başında Aizawa’nın kafasındaki tek düşünce bu maçı kazanıp Araki’yi (Nam-ı kral) takıma geri kazandırmaktı. Tabii ki işler hiç de düşündüğü gibi gitmedi. İlk yarı sonunda top FC’nin fileleri üç kez havalandırılmıştı bile. Tam bu nokta da Kouta’ya bir parantez açmak istiyor. Kaydını rakip takım SC’ye yaptıran Kouta, doğru yolu bulup maç sırasında yedek kulübesine not bırakarak taraf değiştirdi. İşte o dakikadan sonra sanırım benim yaşadığım gülme krizini birçok kişi yaşamıştır. Özellikle de sol taraftan hızlı bir şekilde top sürerken rakip oyuncunun peşinden koşarak “seni hain!” demesi benim için kayışın koptuğu andı.
İlk yarıda Aizawa’daki futbol cevherini görmemize rağmen tek başına maç kurtarma kapasitesinin şimdilik olmadığı da ortaya çıktı. Lakin gol vuruşuyla hem antrenörünün hem de rakip takımın ağzını açık bırakmayı başardı.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.