Nükleer bir olayın ardından 2036 yılında Tokyo kuşatma altındadır. Üç lise öğrencisi kız bu ölü şehre gönderilmiştir. Genetik mühendisliği sayesinde üç kız da doğumlarından itibaren radyoaktiviteye karşı bağışıklık kazanmışlardır. Bu üçlü Coppelion adı verilen özel bir timde çalışmaktadır.
Önce Mardock Scramble, ardından K Project ile adını duyurmuş GoHands'in son animesi Coppelion aynı isimli mangadan uyarlanan bir seri. Bir önceki cümlede bahsi geçen animelerdeki yenilikçi animasyon tarzlarını sürdüren GoHands bu kez farklı olarak inanılmaz detaylı arka planlarla karşımıza çıkıyor. Neredeys Ghibli filmlerindeki işçiliği andıracak kadar özenli çizilmiş arka planlar, serinin post-apokaliptik atmosferini yansıtmak için son derece başarılı.
Özellikle K Project'de mavi rengi bolca kullanan GoHands ilk bölüm itibarıyla bu kez de yeşile ağırlık vermiş gibi görünüyor. Nükleer bir felaketin yaşandığı Tokyo'da Coppelion kızları haricinde kalan insanlar radyoaktiviteden korunmak için sürekli tulumla dolaşırlarken, bu kızların adımladığı yolların etrafını saran ağaçlar, çimenler göz alıcı bir yeşillikte.
Ayrıca modern animasyonda artık bir standart haline gelmiş CGI ve 3D kullanımının yanında, kızların yakın plandaki görünümlerinde kalınlaştırılmış karakter hatları kullanılıyor. En son Shingeki no Kyojin'de görülen bu tekniğin Coppelion'da çok da oturaklı kullanılmadığını söylemek gerek; bazı sahnelerde hatların koyulaştırılmadığını, bazılarında ise fazlaca kalınlaştırıldığını görüyoruz.
Teknik özelliklerinin yanında Coppelion'un ilginç bir atmosfere, felaket bir kapanış şarkısına, pek de özgün olmayan karakterlere, tüm o kalın hatlı şekilciliğe rağmen stüdyonun şanına layık bir animasyona sahip olması yayınlanmasından önceki beklentilere rağmen Coppelion'un bir diğer K Vakası'ndan pek de uzaklaşamayacağına işaret ediyor; yani bakması güzel ama izlemesi sıkıcı bir anime.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.