Babası evi terk etmiş, annesi ölüm döşeğinde olan Midori Tsubaki sokakta çiçek satarak evin geçimini sağlamaya çalışmaktadır. Okulu gitgide aksatan, hasta annesini de çok geçmeden kaybeden Midori, yanına yaklaşan gizemli adamın teklifini kabul eder ve sirkte çalışmaya başlar. Sirk çalışanlarının giderek artan tacizlerine maruz kalan kızın imdadına gruba sonradan katılan illüzyonist Wandâ Masamitsu yetişecektir.
1992 tarihli Shoujo Tsubaki (Midori, The Camellia Girl) 49 dakikalık süresi boyunca izleyicinin sınırlarını ve haddini sürekli zorlayan, adeta sataşarak sabrını parçalamaya gayret eden son derece rahatsız edici bir film. Sirke katıldığı andan başlayıp takip eden 15 dakikalık süreç boyunca Midori'nin maruz kaldığı olaylar için "tüyler ürpertici" tabiri bile çok naif. Şiddet ve cinselliğin en saldırgan haliyle cereyan ettiği, yani sadece uygulayanın zevkini tatmin etmek için gerçekleştirildiği sahneler neredeyse bir snuff film kesitleri gibi. Yere çalınan hayvanlar, toplu tecavüzler, vahşice cinayetler Midori'nin dramını tam bir karabasana çevirmekte.
Masamitsu'nun gelişiyle bu karabasanın tonunu hafifletip Midori'ye mutluluğu tattıran filmin, tanışma faslında ortaya koyduğu aşırı grotesk tutum bu mutluluğun değerini oldukça düşürüyor. İlk kez aşkı tadan Midori, kocasının müthiş bir illüzyonla şişeye girişini aslında hayatının her alanında yaşamış oluyor. Sayısız defalar tecavüze, zorbalığa, aşağılanmaya katlanmış bu genç kızın mutluluğu yalnızca kısa süreliğine yaşaması da şişeden çıkabildiği nadir anlarda gerçekleşiyor fakat bu anlar elbette ki önceki yaşanmışlıkların üzerine sünger çekmek için yeterli değil.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.