Bu sezon... hatta bu sene içinde sinemasal anlamda değeri olan tek seri gözüyle bakıyorum Aku no Hana'ya. Rotoskopla doğan manasız tartışmaları tekrar canlandırmaktan ziyade kamera ve imge kullanımına ne kadar özen gösterildiğine dikkat çekmek istiyorum.
Geçen hafta yaşadıkları özgürleşme nöbetinin ardından Kasuga ve Nakamura'nın bu bölümde yaptıkları ilk iş merdivenleri çıkmak, yani yükselmek; Kasuga'nın eve döndükten sonra yıkanması ve üstündeki mürekkebin giderden süzülmesi ise arınmak, yani itiraf ederek günahlardan bağışlanmak; okula döndükten sonra suçun yine hayali bir insana çıkarılmasını ise Kasuga'nın kimliksizleşmesi olarak algılıyorum.
Sırf şeklen farklı oluşu bile Aku no Hana'nın dikkat çekmesine yetecekken, bağlamsal anlamda da çok oturaklı bir eseri uyarlıyor olması onu kesinlikle bu yılın en önemli animesi yapmaya yetiyor. En başarılı olup olmadığıyla ilgilenmiyorum (ki bence en başarılısı) ama klonlanmış yapımlarla mukayese edildiğinde hepsinden farklı bir düzlemde yer aldığını ve bu düzlemin de animenin kapsayan kümesi sinema olduğunu görmekten dolayı çok memnunum.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.