Arata'yı yeniden kart çalarken görünce tatlı bir heyecan, Queen'i yeniden küstahlaşmış görünce tatlı bir nefret, Chihaya'yı ise sadece görünce tatlı bir neşe var içimde.
Biliyorum, yine yazıyı geciktirdim. Bir anime bloggerının yaşayacağı en kötü haletiruhiye "bölümde geçenler dışında ne yazabilirim ki!" çaresizliği sanırım. Ayrıca twitter çok kötü bir mecra, zaman içinde kullandıkça onun manasız 140 karakteri insanın içine işliyor. Yazmayı seven biri için ufak bir hapishane hücresinden farksız.
Her neyse!
Bu seriyi hala çok seviyorum. Porky'nin kardeşinin attığı kazık yüzünden, geçen senenin Queen maçının ikincisi olan kızın enerji versin diye getirdiği piller yüzünden, Arata'nın kafasına inen sümsük yüzünden seviyorum. Bu tip sahneler, serinin/bölümün o an içinde bulunduğu havayı bir anda yerle bir edip mizahi bir tona sokabiliyorlar.
Fakat serinin geniş kapsamlı bir döngüye girdiğini de göz ardı edemiyorum: Chihaya ve ekibi turnuvalara giriyor, birbirlerini gazlıyor, sonunda kazanıyor ve önlerindeki maçlara bakıyorlar. Arclara bölünmüş hikaye de bu turnuvalardaki rakipleri değiştirmek dışında çok bir yenilik katmıyor.
İlk sezonda merak uyandıran ve tadımlık sunulan romantizm seriye hiç değilse farklı bir bakış açısı kazandırıyordu. Oysa bu sezonda, o romantizmi sağlayan karakterlerin ekranda görünmeleri dışında hiçbir ilerleme yaşanmıyor. Ben de gayet farkındayım: Her ne kadar karakterler ergenlik çağında olsalar da Chihayafuru bir shoujo değil, bir Josei ama yine de tekdüze bir anlatımı bu seriye konduramıyorum, çeşitlilik olsun istiyorum.
Gelecek hafta(larda) Arata'nın Chihaya ve Taichi tarafından bu kez gerçekten görülmesiyle birlikte yakındığım bu eksikliğin kapatılacağını düşünüyorum... ya da umuyorum dersem daha doğru olacak zira üç çocukluk arkadaşının bir araya gelmesinden daha önemli bir durum var ortada: 34. bölümde Arata kimselere görünmemeye çalışırken ona selam veren Murao-san (gözlüklü, her sabah 5'te kalktığını söyleyen adam) gibi Arata da Chihaya ve Taichi için aynı değerleri simgeliyor. Chihaya ve Taichi'ye karuta aşkını aşılayan Arata belki de ileride Murao-san gibi sabah 5'te kalkıp turnuvalarda görev alacak, kendinden önce bu işi yürütmüş insanlara borcunu ödeyecek, karutayı gerçekten seven insanların yalnızca ferdi turnuvalarda yer almadıklarını küstah Queen'e kanıtlayacaktır.
Bunun çok uzak bir geleceğin öngörüsü olduğunun ve hem bizlerin hem de serinin bu geleceği görmeye yetecek kadar uzun soluklu olmayacağının farkındayım; Chihayafuru için istediğim derinliğin bir örneğini verdim sadece.
salt yabancı karakter olduğu resim dikkatimden kaçmadı çok çirkin çizilmişler
YanıtlaSil