Evet, anlatım hala çok hızlı sürdürülüyor ve bu da serinin kalitesinden çalıyor. Aslında Nana gibi (yine anmadan duramadım) 40'tan fazla bölüme sahip olsa Chihayafuru'da bu karuta maçlarına özel bölümler, karakterlerin iç dünyalarına ait özel sahneler tasarlayabilecek potansiyel var. Ne yazık ki ağzımıza bir tutam romantizm çalıp sonra tamamen kurgusal karakterlerin kurmaca hikayelerine odaklanmayı tercih ettiler. Gerçi bunu da -hızlı da olsa- iyi yapıyorlar lakin o ilk bölümlerdeki atmosferden bayağı uzaklaştılar.
Neyse... Arata'nın yeniden oyuna dönüşü, bizim takımın (eh işte, "bizim" dedirtecek kadar başarılı bir seri) form tutmaya başlaması ve Queen'in sosyopat halleri bir sonraki turnuvayı şimdiden merak etmeye yol açıyor. Bir de eklemeden geçmemek lazım: Bu bölümdeki mağlubiyetlerden sonra takımdaşların birbirlerini teselli etmemeleri ve akabinde gelen "birbirimizin rakibiyiz" detayları harika yazılmış senaryo örnekleriydi.
0 Görüş:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.