Futbolu seviyorum, futbolu seviyorum, futbolu seviyorum… ilk bölümde devamlı tekrarlanan sözdü. Çok klişe ve yavan bir sözdü ama aynı zamanda nostaljikti. Çocukluğumda Tsubasa’yla başlayan futbol sevgim sonra Benjamin’le devam etti. Tam ateş sönecekken bu seferde Tanaka meşaleyi parlattı. Hem de ilk ikisinin hiç parlatamadığı kadar. Area No Kishi’nin ilk bölümünü izlerken aklıma devamlı Aoki Densetsu Shoot! Serisi geldi. İzleyenler bilir o seride zaman zaman Kubo, ana karakterimiz Tanaka’ya görünüp “futbolu seviyor musun?” diye sorup işin eğlence yönüne vurgu yapardı.Lakin o soruda ilahi bir anlam, bir güç vardı. Karakteri harekete geçiren, güç veren bir şeyler. Farkındalık yaratan…
Sonuç olarak Area no Kishi’de olaylar nasıl gelişecek tam bilmiyorum ama Aoki Densetsu Shoot!’ın genlerini taşıdığına ve o serinin havasını yakalayacağını düşünüyorum. Umarım yanılmam.
İlk bölüm itibariyle abisinin gölgesinde ezilen ve bu yüzden futbolu bırakan ama saha kenarından ayrılmayan Kakeru’nun içsel çatışması gözümüze sokularak futbol sadece futbol değildir sözünün altını birde bu şekilde doldurdular. Futbol çerçevesinde anlatılan abi – kardeş dramının içine yan karakterlerle takviye yapılmaya çalışılmış. İlk bölümde çerçeveye giren Seven karakteri bu bağlamda katalizör görevi göreceği aşikar. Bu bölümdeki en sırıtan durum komedi unsurlarının eksikliği. Açıkçası birkaç kez tekrarlanan komedi provaları tarafımdan çok başarısız bulundu.
Açıkcası mangasını severek okuduğum bir seri ama anime için aynı şeyi söyleyemiyecem. Seslendirme benim mangayı okurken kafamda oluşturduğum seslerin yakınından bile geçmiyor. Bu da benim izleme hevesimi iyice köreltiyor açıkçası. Ama Area no Kishi güzel bir spor serisidir. Ona zerre lafım yok. Sadece Animesi benim mangasına olan sevgimi azaltacağı için animesinden uzak duracağım.
YanıtlaSilMangasını okumadım ama seri ilk iki bölüm itibariyle güzel sinyaller verdi. Zaten spor ile ilgili animeler bir şekilde kendini izletiyor. Area No Kishi'nin güzelliği nostaljik tadında bence.
YanıtlaSil