• Hanasaku Iroha - 4



    Hazırlıksız bastıran minik kahkahalar ve aniden kederlendiren ufacık hüzünler... Serinin en iyi yaptığı iş bu: Acısıyla ve tatlısıyla hepimizin bildiği hayatı tamamı hafif deli karakterler kullanarak en yalın haliyle anlatmak. Herhalde animeye bu yüzden kanım hemen ısındı. Ohana'nın çevresine örülmüş bu hayat o kadar bizden ki izleyiciyi çok çabuk sarıp sarmalıyor. Ancak karakterlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteren seri sadece konuya bel bağlamayarak en akıllı tercihi yapmış çünkü aşk acısı, arkadaşlık kurma ihtiyacı, iş hayatı gibi meseleleri anlatacaksanız yeni bir şey söylemeniz çok mümkün değildir, şimdiye kadar zibilyon tane örneğini izleyici zaten görmüştür. Eğer gerçekten bir dahi değilseniz ve yine de farklı olmaya çalışırsanız kör göze parmak yapma hatasına düşersiniz ve didaktik bir anlatımla izleyici sıkarsınız. Bu anime en başından konusunun daha önce anlatıldığını kabulleniyor, işte sıradan bir konuyu farklılaştırmanın bir yolu da budur.

    Ohana, Nako ve Minko için okul başlıyor. Ohana'nın aklında geride bıraktığı Ko, Nako'nun aklındaysa arkasından pis pis sırıtan öğrenciler var. Minko ise okulda 10 kaplan gücündeymiş ama henüz buna geçmeyelim. Dedim ya kadro silme çatlaktan kurulu diye, Ohana'nın hocası da buna dahil. Adam elleriyle ne yaptı ne etti anlamadım ama Ohana'nın taklidine çok güldüm. Tokyo'dan geldiğini duyunca sınıf arkadaşlarının hücumuna uğrayan kızımız bir süreliğine Minko'nun popülaritesini çalmış oluyor ve biz de öğreniyoruz ki Minko okuldaki erkeklerin rüyalarını süsleyen bir "prenses"miş. Hiç beklenmedik bir gelişme ama bir taraftan da "kaçan kovalanır" deyiminin canlı bir örneği. Ohana çarçabuk Yuina ismindeki bir kızla arkadaş oluyor ki kızın komşu otelde çalıştığını ve kendiyle denk bir konumda bulunduğunu öğrenmesi de gecikmiyor. Minko ile biraz samimi olmaya çalıştığında yine eline yüzüne bulaştırıyor ama bölümün sonunda sohbet başlatacak o "ortak düşman"ı da elde ediyor.

    Bu serinin daha 5 aylık bir süresi var ve daha tökezlemeyi bırakın yavaşlamadı bile. Görünüşe göre de bu tempoyu ya koruyacak ya da arttıracak. Öte yandan ilk defa bu bölümle birlikte içime bir ufak kurt düştü. Ohana başrol, Minko ilk yardımcı oyuncu, Nako ile Yuina da ikinci yardımcı oyuncular olacakmış gibi görünüyor. Ohana'nın arkadaşı Ko kesinlikle bir daha karşımıza çıkacak ama sadece bu karakterler üzerinden hikayeyi anlatmaya çalışırlarsa bu kadar renkli kadronun avantajlarını elleriyle itmiş olacaklar. Öyle bile olsa bu seri senenin en iyi Drama/Slice of Life animesinin şu anda 1 numaralı adayıdır. AnoHana'nın 2 ay sonra biteceği de düşünülürse...

    0 Görüş:

    Yorum Gönder

    Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

     

    Neden?

    Küçükken gazetelerin verdiği "noktaları birleştir" oyununu çözerdik, hatırlar mısınız? Noktaları birleştirdiğimizde bir hayvanın veya nesnenin şekli ortaya çıkardı. Edebiyatta bu noktalar darmadağındır. Okur bu noktaları istediği gibi birleştirir, yeni şekiller meydana getirip istediğini elde edebilir. Buna "özgür algı" diyorum. Sinemada ise bu noktalar zaten yönetmen tarafından birleştirilip içi de boyanmış bir şekilde önünüze sunulur. Siz perdede bir insan gördüğünüzde bu insanın gerçekten var olduğunu ve oyunculuk yaptığını bilirsiniz. Dolayısıyla beyniniz anlatılan konuyu bu insanın üzerinden yorumlamaya güdülenir ve anlatılanlar hangi türde (korku/fantastik/drama/komedi vb.) olursa olsun sizin aklınız senaryo aşamasında yazılan metni (edebiyat) yönetmenin anlatımında idrak etmeye yönelir. Buna da "tarifeli algı" diyorum.

    Animasyonda ise bu noktalar birleştirilmiş olmalarına rağmen içleri bomboştur. Meydana getirilmiş şeklin neyi sembolize edeceğine karar vermek sizin seçiminizdedir. Bir insanı izlerken onun yaşayan bir varlık, oyunculuk yapan bir aktör olmadığının bilincindesinizdir. Gördüklerinizin hiçbirinin gerçek olmadığını bilir, hepsinin bir çizerin elinden ekrana yansıdığının farkında olarak izlemeye devam edersiniz. Bu anlatım tekniği de anlatılan konuyla yakınlaşmanızı kolaylaştırır. Edebiyat kadar özgür olmasa da izleyiciyi sinemadan çok daha serbest bırakmakta ve hikayeyi ön plana çıkarmayı başarmaktadır. Buna henüz bir isim bulamadım, zaten bu yüzden izliyorum.

    Followers

    Sugoi